Muavenet Vakfı olarak düzenlediğimiz Kudüs gezisi kalplerimizde ve hatıralarımızda unutamayacağımız güzel hisler bıraktı.
Kudüs’ün mukaddes iklimine adım attığımız andan itibaren, bu mübarek şehrin huzuru bizi kucakladı.
Gezi boyunca ziyaret ettiğimiz yerler arasında Kubbetu’s Sahra, Kıble Mescidi, Halilür Rahman, Hz. Ömer Mescidi ve Kudüs’un mahzun sokakları yer alıyordu.
Her bir ziyaret makamı ulvi hisler ihtar eden manevi birer hazineydi.
Kudüs’ün şiarı olan Mescid-i Aksa ve Kubbetu’s Sahra, Kabe ve Mescid-i Nebevinin Kardeşi ve İslam’ın en mukaddes üçüncü mabedidir.

Kubbetu’s Sahranın muhitinde, Efendimiz(asm)’ın Miraç mucizesinin gerçekleştiği yerleri görmek bizler için harikaydı, fevkalede kıymetliydi.
O manevi atmosfer, ziyaretçilerin üzerinde derin bir iz bıraktı.
Alem-i İslam ile her zaman manen kalben olduğu gibi Mescid-i Aksa’da da, fiilen omuz omuza bir araya geldik…
Aynı saflarda bulunmakla, bu beldede, birlik ve beraberlik ve uhuvvet şuuru yoğun bir şekilde hissedildi.
Taraf-ı İlahinin etrafını mübarek kıldığı Kudüs’ün manevi havasında, kardeşlik daha da güçlendi ve ziyaretçiler arasında ulvi bir muhabbet ve tesanüd kuvvet buldu.

Halilür Rahman Camii, Rahmanın Halili ve Dostu, Hz İbrahim(as)’ın kabr-i şeriflerinin bulunduğu kutsal bir mekandır.
Hz. İbrahim(as), Hristiyan ve Yahudilerin de nübüvvetini tasdik ettiği “ulul azim” bir peygamberdir.
Ziyaretinde bulunmak bu mübarek mekanı görmek ve orada Rabbimize iltica etmek huzur vericiydi, manevi duygular yoğun yaşandı…
Kudüs’ün sokakları, tarihî dokusunuyla, dar ve ruhlu mekanlardan oluşuyordu.
Bu mübarek beldenin topraklarına ayak basabilmek , kudsi şehrin yaşamını ve feyizli zenginliklerini yakından temaşa ve seyir bambaşkaydı…
Şairin
Ey Kudüs ey peygamberler kokusu
Ey yerin göklere en yakın avlusu
Diye tarif ettiği bu şehirde makbuliyeti hissettik …
Aksanın ezanını ile mescide giderken geçitler, taş döşemeler ve tarihi yapılar arasında ilerlerken, şanlı ve asil izleri seyrediyorduk.

…. kentlerin incisi
….kentlerin acılısı
…dinlerin gerdanlığı
Olan Kadim Kudüs bölgesinde yer alan Beytü’l-Makdis, Kubbetu’s Sahra’nın yanı sıra Eski Mescid, El-Aksa Camii ve Kudüs Kalesi gibi önemli noktaları da hayretle tefekkür ettik..
Bu yapılar, Kudüs’ün kıymetini ihtar ediyordu ve bizleri derinden etkiledi.
Kudüs’te yaşayan Müslüman kardeşlerimizin samimiyeti ve misafirperverliği ve Anadoluya ve ecdadımıza teveccühleri de gezi boyunca bizi etkileyen hususlardandı ve ecddadımızla ve devletimizle iftihar ettik..
Filistinlilerin, İsrail vahşetinin gölgesinde yaşamanın ağır bedeli ve onca zulüm ve müşkilata rağmen Kudüs’ün mübarekiyetine dair imanlarını ve Aksaya sevgilerini, azimli gözlerinden ve fütursuz sebatlarında okuyabiliyorduk.

Görüşebildiğimiz ve sohbet edebildiğimiz kadarıyla ziyaretçilere hususan da Anadoludan gelenlere yardımcı olmak için ellerinden geleni yapan Filistinli kardeşlerimizin, bizlere sıcak bir içtenlikle davranmaları ziyaretimizi daha da anlamlı kıldı.
Muavenet Vakfı olarak gerçekleştirdiğimiz bu gezi ile katılımcılarımız hem manevi ve feyizli malumatlar edindi ve inşallah onlar için de istifadeli hoş bir tecrübe oldu.
Kudüs’ün kutsal mekanlarını ziyaret ile aslında, İslam’ın tarihinde derin bir yolculuğa çıkmış olduk.
Bu mukaddes topraklarda ve Aksada secde edebilmiş olmanın huzurunu taşıyoruz.
Kudüs gezisi, bizlere unutulmaz anılar ve ibretlerle, iman ve islam yolunda devam azmi verdi.
Kudüs’ten hisse akarak, dönüşteki hayatımıza birçok ibret dersler taşıdık.
Bu ziyaret, inşaallah hayat yolunda, kardeşlik ve dayanışma ve birliktelik ve ümmet şuuru gibi değerleri yaşamak ve ifade etmek için bize güç oldu.
Etrafı mübarek kılınan bu islam beldesindeki Mescid-i Aksanın, Ayasofya misal bir hürriyete kavuşması için dua ediyoruz ve Kudüste bu mirac şehrinde İslamın huzurunun tekrar hakim olmasını Rabbimizden diliyoruz.